18 Mart 2011 Cuma

Kendi Gibi Düşünmeyeni Aşağılamak Ve İmha Etme Planı

Ülkemiz hariç diğer tüm ülkelerde hristiyan ve müslüman dinlerine mensup olan insanlar bir takım sudan sebeplerle din savaşlarına girerler. Bizim ülkemizin hemen hemen tamamına yakını müslüman olduğundan böylesi bir çatışma yaşanmamıştır ama bazı rahipler ve hristiyan olanlar sonu ölümlere varan eylemlere maruz kalmışlardır.

Dünyada bir dine inananlar veya bir dine inanmayanlar diye bir çatışma çıkmamıştır. En azından ben hatırlamıyorum. Şimdiye kadar hep müslüman ve hristiyanlar arasında veya katolikler ile protestonlar arasında çok şiddetli çatışmalar çıkmış ve çok sayıda insanın ölümlerine neden olmuştur.

Dünyada bir çok şeyi ilk yaşayanlardan biri olan ülkemiz öyle görünüyor ki, bir ilki daha yaşamaya hazırlanıyor. Hazırlanıyor çünkü bir dine inananlar ve inanmayanlar arasında bir çatışma çıkmasına yönelik zemin hazırlanmaya çalışılıyor.

Ülkemiz sınırları içinde aslında ateist olan insan sayısı yok denecek kadar azdır. Ama ne yazık ki, başını örtmeyen, namaz kılmayan, oruç tutmayan, camiye gitmeyen, kurban kesmeyen insanlara hiçbir dine inanmıyor muamelesi yapılıyor. Bu yüzdendir ki, büyük çoğunluğunu sünni mezhebine mensup insanların oluşturduğu insanlar ile diğer mezhebe bağlı insanlar arasında bir çatışma yaşandığı zaman sünniler hariç tüm mezheplere dinsiz muamelesi yapılacağından dolayı dine inananlar ve dine inanmayanlar diye bir çatışmanın içine girilecek.

Ülkemizin şu an içinde bulunan siyasi ortamından da faydalanmak isteyen bazı kesimler, bilim insanı ve din adamı payesi adı altında bir takım insanlara olur olmaz yerde kışkırtıcı bir takım cümleleri söyletip adeta bir çatışma çıksa da hepimiz rahatlasak anlayışı altında ellerini ovuşturuyorlar.



Üç yıl önce ünvanının “doçent” olduğu bir kişinin “Bütün alevi kadınlar orospudur” gibi rezilce bir anlayışının olması ve bunu bir derste öğrencilere söylemesi.

Yine 2011 seçimlerine hazırlık yapan bir ilçe de  bir partinin medya tanıtım sorumlusunun “ örtüsüz kadın satılık kadındır” gibi saçmalaması, bir mezhebin ve türban takmayan kadınlar üzerinden seçim propagandası yaparak, bir çatışmaya davet çıkarır gibi tavır takınmaları öyle görünüyor ki, kamplaşmanın da ötesinde bir cepheleşme yaratarak olası bir çatışmaya zemin hazırlamaktadır.

Hele birde “ünvanı” profesör olan biri “dekolte giyen kadınlara tecavüz edilir” gibi bir saçmalığı ortaya atması aslında kendi içindeki cinsel saplantılarını dışa vurduğunun farkında bile değildi.

Bu ülkede cinsel taciz ve tecavüz kadından daha çok çocuk denecek yaşlardaki 13-14 yaşlarında kız-erkek çocuklarına karşı yapılıyor. Şimdi sormak gerekiyor bu çocuklarda mı, dekolte elbise giyiyordu.

Hele hele 17 aylık bir bebeğe bile tecavüz edildi bu ülkede. Bunlar ne yazık ki, bizim ülkemiz için münferit olay falan değil. 1 yaşından 16-17 yaşlarında ki çocuklara cinsel taciz ve tecavüzler neredeyse geleneksel hal almaya başladı. Gelenekselleşmeye başladı diyorum çünkü, son yıllarda bu tür suçlara bakan mahkeme heyetleri de akıl almaz kararlar almaya başladı. 13 yaşında yaklaşık 25 kişi tarafından tecavüz edilen çocuğun ve çocukların ruhsal dengesi bozulmamıştır gibi anlamsız bir takdir hakkı kullanarak tecavüz eden sapıklara ceza indirimleri uygulamaya başladı. Bazılarını da beraat ettiren mahkeme üyeleri bile var. Adli Tıbbın vermiş olduğu rapora hiç değinmeyeceğim, çünkü son zamanlarda vermiş olduğu her on rapordan sekizinde skandallar yaşanmaya başladı.

Siyasi konjoktür öyle bir aşamaya geldi ki, sekiz yıl öncesine kadar Türkiye’de hiç kimse müslüman değilmiş ve herkes müslümanlığı sekiz yıl önce öğrenmeye başlamış ve dolayısıyla da yeni müslüman olmuş oluyor.

Bu yeni müslümanlık anlayışı öyle güzel empoze edildi ki, din ile ilgili hiçbir şey bilmeyenler adeta takım tutar gibi başını örtmeye başladı, oruç tutmayan insanlar oruç tutmaya başladı, kurban kesmeyenler kurban kesmeye başladı, camiye gitmeyenler en azından Cuma namazına gitmeye başladılar.

Bu yeni müslümanlığa ayak uydurmayıp eski yaşantısını devam ettirenlerde yeni müslümanlar tarafından dinsiz olarak adlandırılmaya başladılar.

İş artık öyle bir çığırından çıkmaya başladı ki, geldiğimiz noktada, bir mezhebe inanan kadınlara “orospu” ve başını örtmeyen kadınlara da “satılık kadın” “ dekolte giyene tecavüz edilir” deme cesaretini gösterme cüretine kadar geldi.

Bakalım bu gidişattan kim karlı çıkacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder